Elimdeki bira bardağı ile kolalı yaka
gömleğimin uyumsuzluğu gibi izahatı gereksiz bir gündü. Topuk tıkırtısını,
konuşmasına tercih ettiğim insanları o kadar güzel dinlemiyordum ki, öylece
dalmış sokak başındaki köfte ekmek ile tercih yapmaya çalışıyordum.
Gayri resmi bir ciddiyetsizlik vardı üzerimde,
ruh serseriliği de olabilir. Yoksa kimsenin sucu değildi, kelime dağarcığının
kısıtlı, öz güvenin tavan, zekanın kıt, aklın havada olup, konuşurken ne
durumda olduğunun farkında olmamak, üzülerek dinliyor, eğleniyordum. Hatta
meselenin derinliğini yeni kavramış gibi, şaşkın tavırlarla, tepkiler verdiğim bile
oldu. Geç olmuştu, bu gereksiz günün sonu klasik bitmemeliydi, uydurulmuş kelimelerden
bulup kalktım, manasızca yürümeye başladım.
Böyle olur bazen, gerekli resmiyetler, yarım
aklınızı bıraktığınız yerler, sizi izahı gereksiz yerlere götürür, adapsız
makam şarkıları dinletir ve köşedeki köfte ekmek ile anlamsız iki göz arası
tercih yaparken bulursunuz kendinizi…
Köfte ekmek güzeldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder