Sıcak bir temmuz akşamı İstanbul’a yalnız
yapılan iki şeritli tek yön yolculuklardan idi. Kısmen manzarasız, bir o kadar
sakin ve kendince en iyi tercihleri içeren sıkı müzikler eşliğinde yol dikiz
aynasından akıp gidiyordu… Her şey yolunda iken, hiç çalmaması gereken bir
telefon eğer çaldıysa mutlaka kapandığında hiç olmaması gereken şeyler olur. O telefon
kapandığında geriye kalan yol aynı kilometrede maneviyatta bitmeyen saatlerle
geçti, müzikler iyi tercih olmaktan çok, konuya ortadan giren dostlara dönmüştü…
Salih bu konuşmanın devamını da uzun uzun
anlattı… Peki neden aramıştı Müzeyyen.?
Cevabını veremediğiniz sorular için, ahlaklı
kelimeler yan yana hiçbir zaman gelmez. En dürüst haliyle dostça söylemeniz
gerekir bazen,
Muhteşem hatalar biz insanlar için var, birini
veya bir kaçını yapmadı isek hala eksiğiz.