9.19.2017

ŞAHANE ADAMLARIZ


Dünya değiştikçe değişiyoruz, mahalleden uzaklaştık, iyi arabalar ve içinde vazgeçemediğimiz taşra şarkılarımız var. Kenar köşeler bizim, canımız sıkılınca dünyayı değiştirmeye kalkıp etrafımızdan öteye gidemiyoruz ama bir iki durum soran olursa kibirden uçtuğumuz oluyor. Ortam ve ortalık bizim, ağır  kalabalığız ama son zamanlarda başımız cahillikle belada, orta yerde konuşmaya çekiniyoruz. Öyle çok büyük isteklerimiz yok; hem özgür olalım, hem kıçımız güvende olsun, geceyi felekte geçirelim ama gündüz yaşlanmayalım, bir de şarkımız olsun dillerden düşmesin; sen yok, o yok, onlar yok, ben, ben, yine ben…

Çok hızlı olmayabilir ama ufak ufak fark etmeliyiz; Anne Reçel’ inin sonsuz değerini ve nerede kaldığımızı, kim olduğumuz, nereye gittiğimizi, ekonomi haberlerinden eksik de önemli medeniyetlere yakın olabileceğimizi, görünenden ne çok ne az, olan samimiyetin güzelliğini, bütün mutlu insanların aynı dünyaya gülümsediğini ve artık anlamalıyız,

Cahillikten, ötekileşmekten uzak da şahane adamlar olduğumuzu, olabileceğimizi…