10.18.2012

SONBAHAR


Bu sabah uyandım yağmur yağıyor hiç ıslanmamış insanlar geçiyordu,yinemi sonbahar yinemi boş sokaklarda sarı yapraklar,ne oldu güneşe yoksa odamı unuttu bizi..

Bir hüzün akşamı,yeri hep kışlıkların arasında yalnızlıklar başlıyordu ,yine iyilerin hep hataları var kötüler hep haklıydı ve sırf bu yüzden bir camın arkasından seviyordum,sokaktan geçen insanları.Çağdaş ressamların modern resimlerindeydi yağmurda ışıldayan yollar,gülen insanlar,yaşanılası gelen o anlar,oysa şimdi her yağmurda daha asitli yağıyordu süreci geçmiş yalnızlıklar.

Bir geceyi sıcak tutalım diye soğuğa inat söylenmiş yalanlar,tabansız sevişmelerdeki el değmemiş pişmanlıklar ve duvardaki saatten çok duran kalpler ,yani yine aynı hikayeler yine mevsim

Sonbahar…

10.04.2012

BİLDİĞİN İSTANBUL


Adı hep gizli, herkesin bildiği bir şehir;İstanbul.

Her sözü verecek kadar yalancı,tutamayacak kadar unutkandı bu şehir.Kimsenin bir başkasına bahsedemeyecek eski hikayeleri vardı ve izlerini yok edecek başka bir hikayenin siparişi çoktan verilirdi.Çok günü baharsız sevişme edasında geçen ve ömrünün sonuna kadar o ilk dinlediği şarkıya esir ,aklı hala Anadolu da kalan hayatları vardı.

Bir insandan diğerinin aklına gitmek çok saatti ve tesadüfen rastlantılar hep tavsiyeydi. Susuz içilmez, mezesiz gitmezdi bu şehir ,adının yankısı bile çok güzeldi öyle ki tarih bilinci olmayanların özrüydü.

O,gündeliğin başı boş ayrıntılarında kaybolan;kalabalık,yalnız ve hala güzel

Bildiğin İstanbul'du..