2.29.2012

SENİ ANLATMAK


Seni anlatan şarkıları koyuyordum müzik listemin başına ve ışıkların güzel gösterdiği bu kentte en yakın deniz kenarı getiriyordu seni bana..Dostlarla ucuz bira içerken,bütün mevsimlerin tek rengini sen diye anlatıyordum ve bir tek buğusuna seni yazdığım camlar sevdiriyordu kış aylarını..

Parayla açılıp kilitlenmeyen kapılar olmasa da hep bizi sıradanlıktan uzak tutan hayallerimiz oldu ve işitilmez ayak sesleriyle bıraktığımız izler ardından,hatırlanmak bir garip geldi..Kısa gelen battaniyeler ne ayaklarımızı nede omuzlarımızı isyan ettirdi,beraberliğin sıcaklığı hep bize yetti. Öyle bir anlam yüklemiştik ki yaşamaya, tedavülden kalkan sarı liralar gibi sonraya saklanan bir hayat değildi yaşadığımız..
Bilmediğim sokaklarda,bir başkasının pantolonuyla dolaşmak gibi,garipliğimi hatırlatıyordu seni özlemek ve öylesine ben öylesine sendim ki,her zamankinden daha yakındın bana yalnızken..

Bir cümleyse anlatmak;Başında,içinde,ortasındasın bu hayatın..

2.08.2012

KIRIK DÖKÜK


Gündüzleri konuşmuyorum artık,akşamları da ettiğim birkaç efkar sözcüğü var dilimde ve her gün biraz daha unutmaya başladım bütün fiyakalı sözleri,bildik ortamlarda ayıp kaçmasın diye..

Yenildiğim bütün zaferlerimden geriye kalan;körkütük sarhoş gençliğimle,melodisini kimsenin bilmediği bir sessizlik şarkısı dilimde,boş sokaklarda avare dolaşıyorum.Hazmedemediğim bir keder var içimde,üzerime sinen hatıraları düşünürken, bir rüzgar esiyor aklımdan kalbime,alt edemediğim zaaflarımı ve kendini aldatmaktan hoşlanan gururumu hatırlatıyor.
İstemsiz veda edişlerin ardında,kursağında kalmış kelimelerle,bitirilememiş yazılar biriktiriyorum..Hevesli beklentiler,umursamaz ertelemeler ve ideallerine ihanet ederek geçen günlerin birlikteliğinden geriye,sıradan bir cümle kalıyor;

Kırık dökük yaşananlar…