2.15.2018

BEYEFENDİ YALNIZLIKLAR


Berbat bir yağmur sonrası, İstanbul’un o duraklarından birine kendini zor atmıştı, kısmen boş otobüsün orta bölümlerinde, gözüne iyi kestirdiği bir koltukta buldu kendini… Nispeten dışarıda olanlara göre kendini şanslı hissetmenin, az anlamlı sevinci ile yolu izliyordu.
Çok karmaşık bir reklam panosunda beyaz fonda kırmızı renkte yazılmış ‘ artık yalnız değilsin’ notu dikkatini çekti.

Bir derin düşünceye götürmekten başka faydası olmadı, nasıl oluyordu da bu kadar kalabalık içinde kendini yalnız hissedebilirdi. Oysa parmak hesabı ile onca insan tanıyordu gerçek olanlar daha mı uzaktaydı, yoksa zamanını bekliyordu belki başka sebepler. En son eğitiminde iyi şeyler düşünün demişti, kıvırcık saçlı kadın, tıpkı annesi gibi. O da öyle yaptı belki de her daim yanında etrafında olacak insanlarla henüz karşılaşmamıştı. Sonra bir dolu iyi şeyler düşündü, hatta yağmurda duraktan eve koşarken bile. Eve geldiğinde bangır bangır Orhan şarkısı çalıyordu.İyi şeyler düşünmeye devam etti…

2.02.2018

ALAKALI KİTAPLAR


Dünya ile iletişimin koptuğu her an, yarattığın zamanlar senindir..

Tam olarak zamanın böyle bir diliminde, kitaplarla aranda sıkı bir bağ oluşuveriyor. Kaçmayıp, uzaklaşıp, dinleniyor, iyileşiyor, yenileniyor, büyüyorsun. Bağ büyüdükçe, yarım akıllı nasihatler yerini, hiç tanımadığın bir yazarın düşüncelerine bırakıyor. Her bir başka kitapta, başka bir kahraman ile hikayesini paylaşıp birlikte güzel vakitler harcıyorsun. Küçük bir odadan, koca bir şehre dalıyorsun, o adamları, kadınları ve o hayatları, belki aradığını buluyorsun, belki de hiç bilmediğin bir sokakta kendi şarkını çalıyorsun…

Bilinir ki, suça en yatkın tarafımızdır kalp, her suç; sizi bir kitaba ve yarım akıllara kasıt isteği, bir başka kitaba, kitaplara bağ kurmaya götürür. Zamanın en değerli dönemlerinde trenler geçer içinizden, her hangi bir durakta biri, birileri iner ve yolculuğunuz mutlaka alakalı kitaplar ile devam eder.

Büyürken sıkı sarılın onlara, mutlaka bir yerinizden yakalayacaklar sizi…