Edinilen kazançların en gasp edilmiş halidir
mutluluk.
Keyfin içine edildiği dönemlerdi, coğrafya
kitabında anlatılan ve hala anlam veremediğim havalar gibi yazları parçalı,
kışları yine parçalı, ıslaklı, kuraklı bir zamandan geçiyordum. Eve dönüş yolu,
çekirdek çitleyen dar kafalı teyze sokaklarında,sadece selamdan ibaret
adamlarla sohbet etme gafletinde bulundum, beş dakika sonrası neden daha önce
sadece selam verdiğimi anlayıp devam ettim. Eve gidip kitap okuma gibi saçma
bir alışkanlığım vardı, kitap havuç peşinde koşan tavşanı anlatıyordu, bir kaç
sayfa sonra sıkıldım. Aslında yazarı iyi adamdı, en azından ders kitaplarından
daha iyi şeyler bahsederdi ama edebi halden uzaktaydım.
Toplasan üç veya beş kez oturduğum koltuğa
yayıldım, belli belirsiz bir kafada bazı hadiselerin muhasebesini yapıyordum,
teorik olarak bazı şeyler imkansız gelmişti, ahlaksızların sunduğu zarafet,
tedavülden kalkan mazeretler, bazı akşamları yok eden alışkanlıklar, bagajda ki
yedek insanlar pardon lastikler, adaletsiz düzende haklı olmak ve gasp edilmiş
mutluluklar. Her neyse, canım biraz sıkkındı, dolapta soğuk su şişeleri aklıma
geldi, su içmek güzeldi… Bu arada,
Manyağın teki değilseniz, içinde bulunduğunuz
durumu kabul edip yaşayamazsınız.! Mutlaka bir şey olur, en kötü yazarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder