Okumuyorum, yazmıyorum da…
Ucundan sahil görünen bir
evde, efkarlanıyorum. Hafif sinirle karışık, dile gelip ulan bu düzen yanlış
diyeceğim oluyor sonra kendimi de düzenin içinde buluyorum. Efkar demişken,
kötü şeyler çağrıştırmasın aslında düşüncelerdir ve bu güne kadar düşünmek
kimseye zarar vermemiştir, deliler dahil.
Anlatamıyorum da bu aralar,
yani her zamanki gibi hadi canımlar, yok artık inanmıyorumlar biraz uzak,
zaten kaç yıldır özlemiştim kendimi. Bir ara Salih’le yaşadıklarımızı da özler
gibi oldum, sonra deli bir kahkaha…hatırlıyor musun olum…demek geldi, sustum.
Her neyse, günün en güzel saatidir gün batımı, tabi eğer hala kendi başınıza
efkarlanıp delirmediyseniz.
Okumuyorum, yazmıyorum da
çatısız bir evin penceresinden gökyüzünü seyrediyorum, biraz herkes gibi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder